Kredi derecelendirme ajansındaki analistlerin son raporu, tokenizasyon hizmetleri sunan teknoloji sağlayıcılarının sınırlı bir geçmişe sahip olmasının, risk seviyesini yükseltebileceğine dikkat çekiyor. Moody’s Yatırımcı Hizmetleri, tokenize yatırım fonlarının benimsenmesinin arttığını belirtirken, bu teknolojiyi sağlayanların geniş bir geçmişe sahip olmamasının riski artırabileceğini uyardı.

Tokenize fonlar, birimlerin genellikle kripto paralarla ilişkilendirilen dağıtılmış defter teknolojisi (DLT) kullanılarak dijital olarak temsil edildiği yatırım araçlarıdır. Finans endüstrisi, varlık veya fon tokenizasyonunu piyasa likiditesini, verimliliği ve şeffaflığı artırmak amacıyla benimsemektedir. Moody’s DeFi ve Dijital Varlıklar ekibi, pazartesi günü yayımlanan raporlarında, özellikle devlet tahvillerine yatırım yapan tokenize fonların artan kullanımının, henüz keşfedilmemiş bir pazar potansiyelini işaret ettiğine vurgu yaptı.

Rapor, tokenize fonların sadece geliştirilmiş varlık likiditesi sunmakla kalmayıp çeşitli potansiyel uygulamalara da sahip olduğunu belirtti, bunların arasında teminat olarak kullanılma gibi. Ancak raporun yazarları, tokenizasyonun uygulanmasının ek teknolojik uzmanlık gerektirdiği konusunda uyardı. Geleneksel yatırım fonları zaten temel varlıklar ve fon yönetimi ile ilgili doğal risklere sahipken, tokenize fonlar dağıtılmış defter teknolojisi (DLT) ile ilişkili ek riskleri getirebilir.

Rapor, özellikle tokenizasyon teknolojisini sağlayan kuruluşların genellikle geniş bir geçmişe sahip olmamasının, iflas veya teknolojik arızalar durumunda ödeme aksaklığı riskini artırdığını belirtti.